Gülistan Sönük: Eşbaşkanlık Türkiyeli kadınların en büyük kazanımıdır
BATMAN – Gülistan Sönük, 31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerde Batman Belediye Eşbaşkanı seçildi. 32 yaşındaki Sönük, yüzde 64,52 oyla rekor kırdı. Bu oran, ‘Batman’da bir kadın kazanamaz’ iddialarını da boşa çıkardı.
Kadınlara yönelik mesajlar da veren Sönük ile hedefleri hakkında konuştuk.
‘JİN JİYAN AZADİ TÜRKİYE’DEKİ ATAERKİL SİYASETE CEVAP OLDU’
Batman halkının örgütlü bir halk olduğunu belirten Sönük, seçim sonucunu şöyle değerlendirdi: “Seçim sürecinde bazı kişiler halkın sözcülüğünü üstlendi. ‘Bir kadın Batman’da kazanamaz’, ‘halk oy vermez’, ‘Batman halkı kadın bir başkan istemez’ gibi söylemler yaydı. Fakat halk da onlara ‘kimse bizim sözcülüğümüzü yapmasın’ dedi. Çünkü kişiden ziyade halk bu parti etrafında toplanıyor. Halk eşbaşkanlık modelinin etrafında toplanıyor çünkü bunu kavradı ve içselleştirdi. Dolayısıyla eşbaşkanlığı ve kadın temsiliyetini halk sahiplendi ve tüm söylemleri boşa düşürdü. Seçim geçesi 7’den 70’e herkesin ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganı atması sadece buradaki rakiplerimize değil tüm Türkiye’deki ataerkil siyasete cevap oldu.”
‘İKTİDARIN YOL YAPTIK SÖYLEMİ BU ŞEHİRDE BOŞA DÜŞÜYOR’
Kayyımların neden olduğu tahribata değinen Sönük, önümüzdeki günlerde konuyla ilgili hazırlayacakları raporu paylaşacaklarını söyledi. Sönük, “Mazbatamızı aldık ve yeni görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız şu an kayyımların bilançosunu ortaya koymak için çalışıyor. Kayyımların bıraktığı borçlar henüz net değil. Ama bizi bekleyen çok problem olduğunu biliyoruz. Biz şu anda belediye ne durumda, onu çözmeye çalışıyoruz. Yani ne kadar tahribat yaratılmış fiziki anlamda bilmiyoruz. Çünkü zaten toplumsal tahribatı hepimiz yaşıyoruz ve görüyoruz” dedi.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET EN TEMEL SORUN’
Kayyım süreciyle kadın kurumlarının kapatıldığını hatırlatan Sönük, bu yüzden Batman’da kadına yönelik şiddetin arttığını söyledi. Selis Kadın Dayanışma Merkezi’nin kapatıldığını belirten Sönük, kurum binasının seçime günler kala yıllık 1500 TL karşılığında 25 yıllığına kiraya verildiğine dikkat çekti. Sönük, “Bu örnekte olduğu gibi kadın kurumları tek tek erkek aklına emanet edildi ve işlevini yetirdi. Bu sonuçlar ve herhangi bir caydırıcı yasa olmaması da cinayetleri bölgede arttırdı. O yüzden Batman’da temel sorunlarla birlikte en önemli konu kadına yönelik şiddetin önlenmesi. Tabi Türkiye’deki mevcut yasalarla ne kadar yol gidebiliriz, bunu da tartışıyoruz. Ama yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceğini daha önce deneyimledik ve bu konuda iddialıyız” diye konuştu.
‘TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ KONFERANS SALONLARINDA DEĞİL MAHALLELERDE TARTIŞILACAK’
“Toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden tartışılması gerektiğini ifade eden Sönük, bunun sadece gençler tarafından değil herkes tarafından tartışılmasını hedeflediklerini belirtti.
“Şiddeti en aza indirmeyi hedefliyoruz” diyen Sönük, “Bunu, konferans salonlarında belirli bir zümrenin tartıştığı bir alandan ziyade mahallelerde toplumsal cinsiyet panelleriyle yürüteceğiz. Kadınların hukuki, yaşamsal ve sosyal haklarını da öğrenebilmesi için ev ev kapı kapı dolaşacak birimler oluşturacağız. Benim önüme koyduğum ve yapmayı en çok istediğim hedef, uzman psikolog, sosyolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan gezici bir ekibin oluşturulması ve kapı kapı dolaşması. Bu ekipler her ay ailelerle yapacakları görüşmeleri raporlaştıracak. Biz de ailelerin sorunlarından ve ihtiyaçlarından haberdar olup çözüm üreteceğiz” dedi.
‘EŞBAŞKANLIK TÜM TÜRKİYELİ VE KÜRT KADINLARIN EN BÜYÜK KAZANIMIDIR’
İktidarın sadece bölgedeki kadınların değil Türkiye’deki tüm kadınların haklarına yönelik politikalar yürüttüğünü belirten Sönük, şöyle devam etti: “Tekçi bir erkek yapısı burada tüm kadın kazanımlarını tek tek yok etti ve bu Kürt kadınlar açısından çok daha ağır işledi. Çünkü bizlerin iki kimliği var ve ikisi de birbirinden ayrılmaz bir bütündü, onlar da bunu bilerek buna saldırdı. Ve iddia ediyorum ki eşbaşkanlık modeli Türkiyeli ve Kürt kadın hareketinin en büyük kazanımıdır. Bu yüzden sahiplenmek, korumak sadece Kürt kadınlarının değil, tüm Türkiyeli kadınların derdi olmalı. Bizler kayyım atamalarında kapatılan kadın kurumlarına ve tutuklanan kadın eşbaşkanlara karşı çıkarmadığımız sesin geri dönüşünü bir gecede kaldırılan İstanbul Sözleşmesi ile aldık. Çünkü iktidar sadece Kürt kadınların değil tüm Türkiyeli kadın hareketinin haklarına göz koymuştu.”
‘İKTİDAR ARTIK KARŞINDA TÜM TÜRKİYELİ KADINLARI GÖRECEK’
Van’da gelişen dayanışma ile sürecin değiştiğine değinen Sönük, şöyle devam etti: “Bu süreçte Türkiye’deki birçok sol-sosyalist örgüt ve partiden, kadın kurumlarından destek aldık. Çünkü Van’da da gasp edilmek istenen kadınların ve Kürtlerin iradesiydi. Seçimlerin ardından neredeyse Türkiye’de ve yurt dışında bulunan birçok kadın kurumu bizlere tebriklerini iletti. Bu bizi gerçekten mutlu etti. Şimdi biz başta Batman olmak üzere bölgenin tamamında gasp edilen kadın kurumlarını tekrar açmak ve kadına yönelik şiddeti önlemek için çalışacağız. Ve yalnız olmadığımızı biliyoruz. İktidarda artık buradaki herhangi bir kadın kurumunu kapatmak isterse karşısında sadece Kürt kadınlarını değil tüm Türkiyeli kadınları göreceğini bilmeli. Bundan sonra herhangi bir kadın kazanımını ya da 6284’ü tartışmayı akıllarından bile geçirmesinler. Çünkü hayal bile edemeyecekleri kadar dayanışma içerisinde olacağız. Tarih boyunca gördük ki Kürt kadın hareketi güçlü oldukça Türkiye’deki kadın hareketinin de bir o kadar güçlü oldu.”